Kayıtlar

Motosikletle tanışmam 😊

Resim
Motosiklet hayranlığım küçük yaştan beri vardı fakat hep başaramam düşüncesiyle beraberdi. İlk başta annem karşı çıkardı. Kız-erkek farketmez anneler genelde karşı çıkarlar. Tehlikelidir. Annem de beni şaşırtmadı ne zaman lafı geçse aklından bile geçirme derdi. Babam ise gençliğinde motosiklet kullanmış, tadına varmış. Ama yine de aileyi ikna aşaması zor. Ama araba ehliyetini daha 18 yaşıma bastığım gibi “git ehliyete yazıl” diyerek anında aldırdılar 😊 Üniversite bitti, çalışma hayatı başladı. Bu arada yapamam düşüncesi aklımda, annemin dediği gibi aklımdan bile geçirmemeye çalışıyorum motosiklet kullanmayı. İş yaşamımda görev yaptığım 2. firmam gümrük ve lojistik firmasıydı ve kurye departmanı vardı. Kurye departmanı yaklaşık 15 motosiklet demekti. Konusunda uzman, her gün yollarda olan, motosiklet kullanmaktan zevk alan ve bunu işi olarak yapan arkadaşlar…Her molamda soluğu o departmanda alıyordum. Küçük çocukların “abi bu kaç basar” tarzı sorularımla değil de “nerden başlamak lazım...

İlk gezme denemem :)

Daha ilkokula gelmeden 1 kere evden kaçmıştım. Ben hayal meyal hatırlıyorum o günü. Çok da emin değilim çünkü defalarca anlatıldığından belki de sadece anlatılanları hatırlıyorum...:) 4-4.5  yaşlarındaydım. Annem çalıştığı için alt katımızda oturan annanem  bakıyordu bana (ben nene derdim kendisine annane demek tuhaf geliyor). Öğleden sonra saat 15:00 civarıydı, kapının önünde nenem komşusuyla konuşuyordu. O arada yaylaya (büyüdüğüm yer Mersin ve yayla kültürü oldukça yaygın, sıcaktan kaçan yaylaya serinlemeye kaçardı) gittik, hava aldık iyi geldi şeklinde konuşmalar geçiyordu. Ben de ya kapıyı açık buldum ya da açabildim hatırlamıyorum (olayı anlatanlar da net hatırlamıyor) evden çıktım gittim. Apartman kapısından çıkıp sağa döndüm. İşin zor kısmı aslında bu caddeyi geçmekti. Çünkü hemen yandaki sebze halinin girişiydi burası. Normalde annemler zor geçerdi buradan. Ben nasıl geçtim bunu da net hatırlamıyorum. Bana göre bayağı bir mesafe yürüdüm. Caddenin bitimindeki...

Karaburun - Çatalca

Motosiklet sevdalıları için elverişli, uzağı görerek gidiliyor, yolun meyil ve kavisleri motor sürücüleri için keyifli olabilir.  Sahile geldiğinizde solda limanı görürsünüz. Sağda ufak bir tepe var orada güzel bir restoran bulunur orada dinlenebilirsiniz. Motosiklet kullanıcılarının genelde dinlendiği, etkinlik düzenlediği yerdir. Yok öyle bir yer istemem derseniz uzun sahil boyunca cafeler mevcut. Uygun fiyatlı, köfte, tost, çay kahve...Sahil kısmında wc ve kabinler mevcut belediyeye ait. Tabii ki yaz aylarında İstanbul'luların vazgeçilmez ve kalabalık mekanları arasında...Sahilde ayrıca gölge için şemsiye veya ağaçlık yok. Kendi gölgenizi kendiniz sağlamalısınız. Karadeniz olduğundan yine denizin dalga ve tehlike barındırdığını da söylemeden geçmek istemem.

Yalıköy- Çatalca

Resim
Yalıköy, Çatalca'ya bağlı bir yer. Karadeniz kıyısı ve hafta sonları yaz aylarında kalabalık garanti. Keyfini çıkarmak isterseniz bahar aylarında gelmenizi tavsiye ederim. Yalıköy köy merkezini geçip, sağdan ilerleyerek sahile ulaşmanız mümkün. Hemen sağ tarafta güzel salaş bir mekan bulunur. Balık, köfte, meze gibi yemekleri ve ayrıca alkol de bulabileceğiniz güzel bir mekandır. Fatafata Restoranın sahibi de cana yakın bir abimizdir. Özellikle hafta sonları akşam saatlerinde canlı müziklerle keyif veren sıcak bir mekan. Burayı geçip biraz sola doğru ilerlediğinizde çay kahve içip tost tarzı şeyler yiyebileceğiniz ufak tefek mekanlar bulunmaktadır. Çok uzun ve düz bir sahile sahiptir. Deniz tabii ki genel olarak dalgalı ve tehlikeli. Ama temiz...Bir süre öncesine kadar sahilin sonuna doğru bir alanda kamp alanı hizmeti verilmekteydi ama şu anda yok. Köy içinde ufak pansiyonlar var. Kiralık evler bulunuyor.

Kefken - Kocaeli

Resim
İstanbul – Ankara arasındaki Tem otoyolunda Kandıra gişelerinden çıkarak 40 km. sonra Kandıra’ya, oradan da Kefken tabelalarını takip ederek 20 km. sonra Kefken’e ulaşabilirsiniz. Denizi gerçekten hırçın olabiliyor. Genel olarak kayalık olan sahil ama halk plajı da var merkezde. Tavsiyem eğer yüzme biliyor ve keyfini çıkarmak istiyorsanız Kandıra'ya doğru ilerleyen yolda ufak gizli koyları keşfedin ;) Merkez'e yakın Kapri koyu var Kefken'de ilk gittiğim yerdir. Denizi yine kayalık, öyle bir oluşum var ki özellikle havuz oluşturulmuş gibi ama derin tabii. Aynı yerde yakın bir çay bahçesi de var. Yakında pansiyonlar var. Kefken merkezde ki merkez Kapri koyuna ve halk plajına çok yakın zaten marketler, yine çay bahçeleri mevcut.   Pembe Kayalar, ilginç jeolojik yapısı nedeniyle görülmesi gereken yerlerden.

Ormanlı - Çatalca

Resim
İstanbul'a yakın yerlerle devam ediyoruz...Ormanlı...Hem göl hem deniz...İkisi bir arada...Yalnız Karadeniz olduğu için azgın dalgalar ve tehlike eksik olmayan bir deniz. Fotoğraflardan da görüleceği üzere huzur, manzara, balık tutma, deniz keyfi...Birçok şeyi bir arada bulabileceğiniz güzel bir yer...    İstanbul-Çatalca'ya bağlı bir yerleşim yeri...Yolun güzelliğine bakar mısınız? :) İstanbul'luların akın ettiği bir yer. Bu nedenle yaz aylarında maalesef ne bu yolun tadını çıkarabilirsiniz ne de fotoğraflardaki güzelliklerin ve manzaranın... Eskiden (2006-2010 yılları gibi) Ormalı'da köyü geçtikten sonraki sahile inen yolda Enduro Yarışlalrı yapılırdı. İsmini ordan da duymuş olabilirsiniz.

Sümela Manastırı - Trabzon

Resim
Sümela Yolunda yukarı çıktıkça sis de yoğunlaşıyordu. Tarihi yapıdan çok doğayı fotoğrafladığımı farkettim. Bunun sebebi biraz da yapının çok fazla restorasyona uğraması ve tarihi yapısını kaybetmesi. Duvarlarda yazılan isimler, karalamalar...Gerçekten hayal kırıklığına uğrattı beni...   Ve sisler içinde Sümela Manastırı'nın genel görünümü...